Pul Biber
Sadece pul biber, sarımsak ve su ile ortaya çıkan sonucu görünce arkadaşa ve baharata bakışım bir kez daha çok değişt. Sarımsağı hafif yağ ile kavurup üzerüne pul biberi ekleyip çok kısıkta, belki ocaktan alıp kendi sıcağıyla biraz çevirdikten sonra üzerine hafif hafif sıcak su ekleyerek ocakta karıştırıp suyu istediğimiz oranda arttırıp, üzerine karabiber, az kimyon, kekik, az fesleğen ya da nane ve birkaç damla limon suyu ile yaptığnızda ortaya çıkan sonuç çok başarılı. Pazardan aldığım taze biberle de ortalama aynı işi yapacaktım. Tabii ki farklar olur. Konumuz o değil.
İpek Pul Biber diye özellikle belirtmeme sebebim, diğer seçenekleri devre dışı bırakarak söyledim tabii ki. Piyasada gerçek parça biber etli renkli kokusu dokusu iyi olan biber İpek Pul Biber adıyla var. Karşımıza sürekli farklı formlarda farklı cins ve renklerde bazen tuzlu bazen yağlı, bazen çok yağlı, bazen kuru ve daha neler neler. Sonra formları var; iri çekilmiş, yaprak, evlik, ince çekilmiş gibi ya da ya da, bir de toz hali var mesela. Değil mi! o da kendi içinde bambaşka bir dünya..
Bir de tabii posası var, sapı var, çöpü var, boyası var, dalı var, bozulmaması için yapılan işlemler var, fiyatı artması için atılan bolca yağ ve tuz var, talaşı var kremiti var bahçesi var bağı var ayvası var narı var (dfd ( kremit ve talaş gibi gıda dışı maddeler artık kullanamıyorlar. Bir çok hile ve sistemde hala çok açıklar olmakla birlikte, en azından büyük çoğunlukla gıda ile ürünü ucuzlatmak diye bir şey var. Yani artık talaş kremit tozu deniz kumu gibi şeyler yok çok şükür. Hatta Gıda ila arttırılan bazı ürünlere de tek tek ayrı ayrı odaklanılıp, büyük üreticilerin ve ithalatçıların çok üzerine gidilerek bir bir, ürünler gözlem altına alınıp hileli ürünlerin yapılmasını büyük oranda azaltabiliyor. İzah edeyim dedimJ))
Yani anlayacağınız, maalesef gıda olsa da adı gıda.. yedirilen kaliitesiz yağlar, dandik kimyasallar işlemer ve daha neler neler var.
Tabii ki bunları ayıklayabilmenin yolları da var öncelikle ürünü tanımak, nasıl olduğunu ve aslında nereden geldiğini bilmek lazım ki sonucunda ne olabileceğini tahmin edip, hatta mümkünse bir kez bile olsa kendim yapıp, çıkacak ortalama sonucu kestirebilmeliyim. Sonuçta kullandığımız baharatın büyük çoğunluğu, günlük hayatımızda kullandığımız sebzeler ve otlardan oluşuyor. Bu hem çok keyifli bir süreç, kendi baharatını istediğin ayarda yapmak hem de çok geliştirici ve tabii kesikle her zaman kendi yaptğınız daha lezzetli.
İyi malı anlayabilmenin bir çok yolları daha var. Yine iş hemhal olmaktan geçiyor aslında. Doğru ürünü seçebilmekle ile ilgili benimde kendimde uygulamaya gayret ettiğim bir türlü beceremediğim başka bir meselede var. Programın adı:
‘ Baharat Yanımda ‘ bu uygulama ile beynimize lezzet kodlamaları yapıyoruz. Yapıyoruz diyorum ama henüz ben de bilmiyorum, bu benim teorim. Öyle olur heralde diyorum. Bildiklerimizle amel ediyoruz ya neticede. ( yani edebilsek keşke) Birkaç ürünün; patlıcanın, domatesin, soğanın, mantarın, peynirin, domatesin, patatesin hatta karpuzun bir araya gelip üzerimize hem rengarenk hem güzel kokulu bir şeyler serpin dediğinde onların üzerine neyin yakışacağını hem görsel olarak hem tek başına, hem de birleştiğinde o karışıma vereceği sonucu tasarlayabiliyor olabilmek bence, en iyi ‘baharat yanımda’ uygulamasıyla mümkün olabilir….Mutfak insanları bu uygulamayı en etkili kullanacak kişiler tabii. Mutfaklarda çalışanlar, evlerinde mutfakta takılanlar..bu uygulama sayesinde doğru ürünü almakla birlikte etkili kullanmayı da iyice pekiştirebilir. Biraz daha şekillendirdiğimizde hep birlikte geliştirebiliriz. Şimdilik konumuz malum
Sevgili kardeşimiz Pul Biber’e geri döndüğümüzde, yakın zamanda öğrendiğim bir özelliği daha hayatımdaki ikinci önemli noktasıydı Pul Biber’in. Sürekli yanlış bildiğim ve aynı şeyleri tekraren duyduğum yanlış bildiğim bir doğru bilgi girdi hayatıma. Hem sevindirdi hem düşündürdüü hem şaşırttı.
Midemiz yandığında suçu acıya attık, pul biberi suçladık çoğu zaman. Ya da hiç yemedik bile, gastritim var reflüm var diye. Oysaki acı biberin, dolayısıyla güzel bir pul biberin içerisindeki 27 tane etken maddeden sadece biri bile mide içindeki ………falanca bakteriyi öldürmeye yetiyorken Acı biberin içerisinde 27 tane var. Dolayısıyla belki yanmaa yapacaktır ama neticesi şifalı olacaktır. Bu bence olan bir durum değil, kimya. Yani net.
Doğadan topladığmız bir şey olmasa da sıkıştırılmış bir kapsül, hap içsek mesela.. üstelik bu kapsülü 1 hafta kullandıktan sonra her yuttuğunda seni tedavi ediyor. Hatta çoğu zaman gerçekten tedavi ediyor. ( gerçekten tedavi etmek cümlesini bana kurduran kapitalist sistem utansın!. Çünkü sistemin gelir kaynakları haplar ve ilaçlar, tedavi etmek yerine hastalığı geliştirmeyi ve kesinlikle yenilerini eklemeyi hedefliyor. Ürettiği kapsülün içindeki bir yığın zararlı kimyasalların içine pul biberden ….. x x x x ürünlerden aldığı etkili kimyasalları koyuyor. Onunl aağrını alıp iyileştirirken kendi takviyeleriyle tekrar zehirliyor. Oysaki Rabbimiz Zülcelal her şeyi önümüze cömertçe ve cömertçe sermiş. Ücretsiz ve sınırsız. Anlayabilene aşk olsun
Baharatın hayatıma girmiş olduğu günleri, hayatımın en önemli kısmını oluşturacak günler olduğunu bilmeden girmişim o günlere. Büyük bir çoğunluğumuz belki hepimiz aynı şeyleri defalarca yaşadık. Yıllar önce belki umursamadan öğrendiğin ve hayatına zorla girmeye çalışan bir bilgi, hadise ya da birisi. Asla planlanamaycak bir incelikte ve intizamda yarın hayatını kurtaracak incelikleri sana öğreterek, bazen zor bazen çok kolay, hiç anlamadan, havadan, sesten, kuştan, balıktan, nefesten… işte böyle de baharatın hayatıma girişi, bir çoğunun bizzat etkili hikayelere dönüşmeleri ve zihnimde önemli yer etmeleri gerçekten çok etkileyici. Kapanış yapmayı hiç beceremem. Bu sebepten maalesef biraz gevezelik yapıyorum. Ve daha fazla uzatmadan konuyu burada noktalıyor ve diyorum.
Pul biberi sevelim, yiyelim yedirelim.
Sevgiler
Saygılar
Selamlar